Kadir Gecesi’nin Fazileti

Kadir Gecesi’nin Fazileti
A+
A-

ALLAHU TEALA HAZRETLERİ KADİR GECESİNİ KULLARINA BEYAN EDİYOR

“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı ile başlarım.
Biz Kur’ân’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesi nedir, bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Onda melekler ve ruh, rablerinin izni ile her türlü emri hâmilen inerler. O gece tan yeri ağarıncaya kadar selâmet vardır.”

Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin eserlerinde Kadir Gecesi  :

Kadir Gecesinin Fazîleti

Dinimizin mübârek addettiği gecelerden biri ve en kıymetlisi Kadir gecesidir. Bu geceye kadir denilmesi indi ilâhideki kadir ve şerefinin büyük olması dolayısıyledir. Nitekim, Cenâb-ı Hak, o gecenin kadir ve kıymeti bin aydan hayırlı olduğunu bildirmektedir. Bu gece için nâzil olan sûreye de “Kadir sûresi” denilmektedir.

Bu sûrede deniliyor ki:
(İnnâ enzelnâhü fi leyletil kadri)
yani “Biz Kur’ân’ı kadir gecesinde indirdik” demektir ki, burada (İnnâ enzelnâ) daki “hü” lâfzı Kur’ân-ı Kerîm’e işarettir. Bu suretle kütüb-ü semâviyenin özü ve sonuncusu olan azametli Kur’ân’ın indirilmesiyle bu gece hiçbir
ümmete nasip olmayan büyük bir kıymet ve şerefi taşır. Bundan evvel geçen ümmetlere bu şeref verilmemiştir. Bu derece, bu mübârek gün ihyâ eden bir mü’min, kendisinde leyle-i kadir olmayan bin ayı ibâdetle geçirmiş gibi  derece kazanır. Bu ise seksen üç yıl dört ay eder ki, bir ömür demektir. Yani, bu ümmetten bir kimse bir kadir gecesini ihyâ etmekle geçen ümmetlerin bu geceyi ihya etmeyenlerinin seksen üç yıl dört ayına muadil bir ihya ve ibâdet derecesi kazanır.
Bazı müfessirler bu sûre-i şerîfeyi tefsir ederken, “(Innâ enzelnâhü) kelimesinde Kur’ân’ın levh-i mahfuzdan defaten semâ-yi dünyaya nüzûlüdür” derler. Bazıları da, Muhammed aleyhisselâma Kur’ân’ın inzâl olunmasının başlangıcı olduğunu söylerler. Muteber olan, birinci fikirdir. Çünkü inzâl kelimesi, def’aten tenzil mânâsınadır. Yoksa tedricî göndermek mânâsına değildir.
Dikkat buyurulursa, Cenâb-ı Hak bu sûre-i şerifede: (İnnâ enzelnâhü fi leyletil kadri) yani “Biz Kur’ân’ı kadir gecesinde indirdik” buyurmuştur. Bütün kütüb-ü semaviye ve suhuflar gibi mübeccel, mükerrem olan Kur’ân-ı Kerîm de Ramazan ayında indirilmiştir ve indirildiği gece dünyaya pek büyük saadet ve nur vermek dolayısıyla her gecenin üstünde bir kıymet kazanmıştır. Buna binâen Cenâb-ı Hak bu gecenin kıymetini belirterek, Habibi’ne:
(Vemâ edrâke mâ leyletül kadri)
buyurur. Yani, “Habibim, Kadir gecesi nedir, bilir misin?” demektedir.
Kur’ân-ı Hakîm’de bir şeyin kıymetini bildirmek amacıyla daima böyle sorulduğu görülmektedir. Meselâ: (El kariatü mel kariatü ve mâ edrâke mel kariatü) denildiği  gibi.   Burada da bu gecenin azametini bildirmek kasdiyle ( Vema edrâke mâ leyletül kadri) buyurulmuştur. Ve sonra bunu izah amacıyla (Leyletül kadri hayrün min elfi şehrin) buyurulmuştur. Yani “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır” demektir.

Bu geceye bu şerefin verilmesi, Kur’ân-ı Kerîm’in nüzûlüdür. Bu sûre-i şerifenin nüzülü hakkında birçok rivâyetler varsa da biz bunların iki sahibini almakla iktifa edeceğiz. Biri Mâliki mezhebinin kurucusu Imam-ı Mâlik’in Muvatta’sında bildirdiği rivâyettir. Bu rivâyete göre Resûlullah’a bütün ümmetlerin uzun ömürleri gösterilir. Kendi ümmetinin ömürlerini kısa görünce, başka ümmetlerin uzun ömürleri boyunca yaptıkları amellere yetişememesinden endişe etti. Cenâb-ı Hak da bu ümmete bir lütuf olarak bu kadir gecesini verdi. Onda işlenecek amel diğer ümmetlerin bin ayından yani seksen üç yıl dört aydan daha hayırlı görüldü. Bu ise bir ömre bedeldir.
İkinci rivâyet, İbn-i Münzir’in ve İbn-i Ebî Hatem’in ve Beyhakî’nin Mücâhid’den rivâyetidir. Bu rivâyetlere göre, Resûlullah bir gün ashabına, Benî İsrail’den Şem’un isminde birinin fi sebîlillah bin ay cihad ettiğini anlatmışlardır. Ashab-ı kirâm böyle büyük ve makbul bir amele taaccüb ettiler. Kendi amellerini küçük gördüler. Allahu Teâlâ da bu ümmete kadir gecesinin fezâilini beyân eden bu sûre-i şerifeyi inzâl buyurdu. Ashab-ı kirâm bu sûre nâzil olunca çok sevindiler. Bundan ferahlandıkları gibi hiçbir şeyden ferahlanmadılar ve sonra da bu Kadir gecesini aramak endişesine düştüler. Resûlullah Efendimize bu hususta sık sık sorularda bulunurlardı.   (1)

Uşşâkî Sıddîk Nâci Eren Efendi”nin eserlerinden Kadir Gecesi  aktardık .

Kaynaklar :

1- Mübarek Aylar ve Geceler Sıddık Naci Eren efendi syf.179,180,181

 

Foto :

Kitap temini : Şelale Yayıncılık  / 0 216 420 9581