Hayret ve Şiir Uşşâkî meşayıhından Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin şiirlerinde geçen Hayret beyitleri : Arş-ı kürsiden geniş, açıldı meydan bana Seyrettim alemleri, lütfeyledi Allah’ım Ar namus şişesini, yere çaldım kime ne Benliğimden soyundum, coştu yine bu canım düştü hemen bu gönlüm Hayret-ender hayrete, Şerh olunmaz bu dille, himmet etti sultanım...
Evliyâsız Bilinmez
Şerîatın ahkâmı, hakîkatsız bilinmez
Hakîkatın sırları, tarîkatsız bilinmez
Mârifet bir güneştir, tutmuş hep kâinâtı
Mârifetin sırları, evliyâsız bilinmez
Terk et gönül gayriyi, Hakk’a ermek dilersen
Resûl’e varmayınca, yüce Rahman bilinmez
Şerîat elde mizân, çek mizânda kendini
Şerîata uymadan, Fahr-i Âlem bilinmez
Sıkı sarıl İslâm’a, Seyr-i sülûk eyle sen
Kur’ân’ın emirleri, şerîatsız bilinmez
Kim ki aşka yar olsa, coşar gönül deryâsı
Dârb-ı zikir olmasa, gönül pası silinmez
Şol hakîkat şehrine, varır gelir gemiler
Ahâdiyet bahrına, gemilerle gidilmez
O deryâya dalmaya, canından geçmek gerek
Can fedâ etmeyince, ol deryâya girilmez
Sıddık uyan gafletten, geç ak ile karadan
Nefsini bilmedikçe, ol yüce Rab bilinmez