Ramazan-ı Şerif ve İtikaf 2
Uşşâkî meşayıhından Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin eserlerinde Ramazan-ı Şerif’i uzun ve detaylı şekilde anlatmıştır. Burada Ramazan-ı Şerif ve İtikaf’ı yazacağız.
Itikaf, alıkoymak, hapsetmek, bir yerde kalmak anlamına gelir ve kişinin sıradan davranışlardan uzaklaşarak, ibadet amacıyla belli bir süre
mescitte kalması demektir. İtikâf yapmak, kökleri Hz. İbrâhim zamanına kadar giden bir ibadet çeşididir. Yüce Allah, Hz. İbrâhim ile oğlu İsmail’e, tavaf edecekler, orada ibadete kapanacaklar (itikâfa girecekler), rükû ve secde edecekler için Beyt’i temizlemelerini emretmişti.
Hz. Aişe (ra) şöyle demiştir: “Resûlullah (sav), (Ramazan’ın) son on gününde, (ibadet hususunda) başka zamanlarda göstermediği gayreti gösterirdi.”
Hz. Aişe şöyle demiştir: “Resûlullah (sav), Ramazan’ın son on gününde itikâfa girer ve ‘Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın.’ derdi.”
Huşû içinde kılınan namaz ile itikâf içinde geçirilen vakitler, sadece bir zihin boşalması değil, aynı zamanda imanın kemale erdirilmesi gayreti, nefis muhasebesi, nefis terbiyesi ve tezkiyesidir aslında. Kişinin nereden geldiğini ve nereye gittiğini derinlemesine tefekkür ederek hedeflerine daha emin adımlarla ilerlemesi için tamamen kendine ayırdığı vakitlerdir. Bireyin kendini hatırlamasıdır, Rabbini hatırlamasıdır, hakikat aynasına bakıp kendine gelmesidir.
Uşşâkî Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin eserinde uzun ve detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Biz, Ramazan-ı Şerif ve İtikaf’ı aktarmaya çalıştık .
Kaynaklar :
-
Sıddîk Nâci Eren Efendi Mübarek Geceler ve Aylar
- Diyanet Hadislerle Islam
Foto :