Ramazan-ı Şerif ve İftar
Uşşâkî meşayıhından Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin eserlerinde Ramazan-ı Şerif’i uzun ve detaylı şekilde anlatmıştır. Burada Ramazan-ı Şerif ve İftar’ı yazacağız.
İftar , güneşin batışıyla oruç yasaklarının kalktığı zamanı ifade etmektedir. İftar nimetlere kavuşmanın sevinci ile geçen bereketli zaman dilimleridir.
“Üç şey peygamberlik ahlâkındandır. Biri iftarda acele etmektir .(yani akşamın dühûlü ile oruç bozmak) … ”
Resûlullah bir gün Muaz oğlu Sa’d’ın evinde iftar etti. Ve buyurdular ki:
“Oruçlular yanınızda iftar etti. Yemeğinizi hayır sahipleri ile yedi. Melekler de sizin affolunmanızı istedi.”
“Her oruç tutanın kabul olunacak bir duâsı vardır. Oruçlu o duânın kabulünü isterse her akşam iftar zamanında, Allah’ın af ve mağfiretini istesin. ”
Resûlullah iftardan evvel: “Allah’ım, her şeyi kucaklayan rahmetine sığınırım. Günahları bağışlayan sensin” buyururlardı.
Taberânî’de Maâz İbn-i Zührî’den rivâyet olunur: Resûlullah iftardan sonra: “Allahümme leke sumtü ve alâ rızkıke eftartü” (Allah’ım, senin için oruç tuttum. Senin rızkınla iftar ettim) buyururlardı.
Bazı rivâyette de ziyade olarak: “Fetekabbel minni inneke entes semiy’ul alîm” Yani, (Orucumu kabul et, sen azîmüşşân işitici ve bilicisin” ibaresi yer almaktadır.
Uşşâkî Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin eserinde anlattığı Ramazan-ı Şerif ve İftar’ı aktarmaya çalıştık .
Kaynaklar :
Sıddîk Nâci Eren Efendi Mübarek Geceler ve Aylar syf. 118, 119, 120,
Foto :
Kitap temini : Şelale Yayıncılık / 0 216 420 9581
