Kelime-i Tevhid’in fazileti ve tesiri (2)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyururlar:
«Kim ki «Allah’tan başka ilâh yoktur» diye şehâdet ederse, Allah Teâlâ, o kimsenin cesedini Cehennem ateşine haram eder. Cenneti o kimseye vâcip kılar.”
O Sultan-ı Rusûl Hazretleri, diğer bir hadîs-i şerîflerinde:
“Kıyâmet gününde yerlerin demir, göklerin bakır olduğu dehşetli günde, beyinlerin kazan gibi kaynadığı anda Hak Teâlâ buyurur ki:
“-Ey «Lâ ilâhe illâllah» ehli, gelin benim Arş’ımın gölgesinde oturun. Siz benim hakiki dostlarımsınız!”
Bu hadîs-i şerîften anlaşıldığına göre, bir kimse «Lâ ilâhe illâllah» demeye devam etse, o kimse evliyâullahtan olur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e sordular: “-Evliyâullah kimlerdir?”
Efendimiz (s.a.v.):
“-Allâh’ı dâima zikredenlerdir.”
Kim ki, «Lâ ilahe illallah» demezse o kimsenin amelleri bâtıldır. İmân bundan başka bir kelime ile tamam olmaz.
Rasûlü’s-Sekaleyn (s.a.v.) buyurur ki:
“İnsanlarla «Lâ ilâhe illâllah» deyinceye kadar harb etmeye emrolundum. Kelime-i Tevhid, şirkten tenzihtir. Îman ile küfrün arasını ayırt edicidir.”
Diğer bir hadîs-i şerîfte buyururlar:
“Cennetin anahtarı «Lâ ilâhe illâllah»tır. Zikrin efdali, «Lâ ilâhe illâllah»tır.”
Her, kim de; “Lâ ilâhe illâllah” sabit olsa, o kimseye aslâ zevâl yoktur. Bir kimse ihlâs ile “Yâ Allah!” dese, o kimseye Cenâb-ı Hak azîmetle; “Buyur kulum!” der.
Evtâdü’l-Arz ki, Hak Teâlâ, dünyayı o kimselerle saklar. O kimselerin devamlı olarak zikri, “Allah Allah” demektir. “Allah Allah” demedikleri zaman kıyamet kopacaktır.
Nitekim Rasûlullah (s.a.v) buyururlar:
“Yeryüzünde «Allah Allah» denilmediği zaman kıyâmet kopar.”
“Lâ ilâhe illâllah” demek, çok büyük bir ibadet olduğu için Allah Teâlâ, kullarına bu kelimeyi devamlı olarak söylemelerini emir buyurdu.
Şimdi Azîzim!
Bu dünyada, bu gönül senin emrinde iken dilini Kelime-i Tevhid üzere karar tuttur. Ola ki, ol karar ile dar çukurda “Lâ ilâhe illâl- lah” sana doğru gelir ve yardımına koşar. Bu sayede Münker ve Nekir’in suallerine doğru cevap verirsin. Tâ kıyamete kadar kabir azabından emin olursun. Huzurla yatarsın. Ne zaman ki kıyamet kopar, yerinden “Lâ ilâhe illâllah!” diyerek doğrulur kalkarsın; ebedî olarak o kelime-i tevhid senden ayrılmaz.
Azizim!
Cehd eyle şimdi… Kıyamet günü için nefsini güzel huylarla beze!. Nefs-i emmâre’nin bendlerinden nefsini halâs et. Kıyamet-i suğrâda (küçük kıyamette), kıyamet-i vustâda (ortanca kıyamette) işin rast gelsin ve kıyâmet-i kübrâ’da (en büyük kıyâmette) de emin olup feragat üzere Cennete girip hiç zahmet ve azâb çekmeyesin.
CAN YİNE BÜLBÜL OLDU
Can yine bülbül oldu,
dost bahçesi gül oldu.
Girdim Hakk’ın zikrine,
âzâlarım dil oldu.
Ötüşürler bülbüller,
ol yârin bahçesinde,
Dost dîdârı görünce,
aktı gözüm sel oldu.
Çün oynadı nâr-ı aşk,
kaynadı aşk çömleği,
Her tarafa çağlayıp,
aşkım bana dost oldu.
Zikrullâhın sadâsı,
gelir cümle âzâdan.
Ehli zikir olanlar,
bülbül oldu, gül oldu.
Devrân edip dönerim,
gâh yanarım sönerim,
Fena fillâh olunca,
her cânibim yol oldu.
Aşkın ile yanmışım,
mest-i müdam olmuşam.
Varlığımdan geçince,
hemen bana gel oldu.
Geç fâniden ey Sıddık,
vâsıl olmak dilersen,
Hakk’a yakın olanlar,
bülbül oldu, gül oldu.
Cennetin miftâhıdır:
Lâ ilâhe illâllah!
Candan sev, Zât-ı Hakk’ı,
De dâim, Allah Allah!
Lâ ilâhe illâllah!
Zikreden gönüllere,
Tâ tecellî eder Hak.
Gönlün olur nazargâh
De dâim Allah Allah!
Lâ ilâhe illâllah!
Gir tevhid kal’asına,
Ordadır velîyullah.
Hıfz eder yüce Mevlâ,
De Sıddık Allah Allah!
Lâ ilâhe illâllah!
Uşşaki Şeyhi Sıddık Naci Eren Efendi Hz.’lerinin (ks) Muslumaniz Elhamdulillah isimli eserinden bir kesit…