Cenâb-ı Hak Bir Kulunu Severse, Cümle Mevcûdâta Sevdirir
Sıddık Naci Eren Efendi Hz’lerinin (kS) Müslümanız Elhamdülillah Cümle Tarîk Bir Değil Mi? isimli eserinden
CENÂB-I HAK BİR KULUNU SEVERSE, CÜMLE MEVCÛDÂTA SEVDİRİR
Rasûlullah (s.a.v.) buyurmuştur:
“Cenâb-ı Hak, bir kulunu sevince onun sevgisini nice insanların kalbine akıtır. O kulun sevgisi gönüllere ekilince, onun semeresi halkın ona ikram etmesi ve âlemin ona hürmet ve şefkat göstermesi olur. Ve onu sevenler, Allâh’ı da severler, ona bağlananlar Allâh’a yaklaşırlar.”
Kulun yaratıcısına, yani Allâh’a olan sevgisi, Allâh’ın ona olan sevgisinin gereğidir. Çünkü eğer Allâh’ın lütuf ve inâyeti olmasa o, kulun Allâh’ı sevmesi ve velilik mertebesine ermesi imkânsızdır.
Ancak Cenâb-ı Hakk’ın rıza ve dileği olacak ki, o kul Allâh’ı sevebilsin ve velî olsun.
Allah sevgisinin halk arasında yayılmasının sebebi, ruhların birbirini tanımış olması ve bunun sonucu olarak bedenlerin birbirlerine kavuşmasıdır. Bu sevginin semereleri de dostların Allah sevgisini kazanmalarıdır. Bu sevgi Allâh’ındır ve ondan gelmektedir. Çünkü bu sevgi, ilâhî bir nûrdur ki, dostların gözleri onunla aydınlanır ve onunla görür. Ve öyle bir şaraptır ki, canları kana kana içerek doyar.
Bunlar Allâh’ın huzurunda sonsuz manevî zevk ve sevince varmışlardır. Bu muhabbet-i Zâtiye ile birleşen dostlar, sıdk ve safâ ehlidir ki, bunlar ezel ve ebed içinde, mal-mülk ve evlâda olan sevgiden daha üstün bir sevgiyle birbirlerine âşık olurlar. İyilik ve yardımlaşmada birbirleriyle yarışırlar. Ve bağlılıklarını her fırsatta kuvvetlendirirler. Bunlar Allâh’ın velîleridir ve Allâh’ın huzuruna varmak için, gönülleri dergâh hâline dönmüştür.
Cenâb-ı Hak, onlardan mahlûkatına rahmet gözü ile bakmaktadır. Ve onlar vasıtasıyla kul, Allâh’a yakınlaşmıştır. Onları seven, muhakkak ki, çok sağlam bir ipe tutunmuştur. Ve yüksek saadete erenlerin zümresine girmiştir.