Hayret ve Şiir Uşşâkî meşayıhından Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin şiirlerinde geçen Hayret beyitleri : Arş-ı kürsiden geniş, açıldı meydan bana Seyrettim alemleri, lütfeyledi Allah’ım Ar namus şişesini, yere çaldım kime ne Benliğimden soyundum, coştu yine bu canım düştü hemen bu gönlüm Hayret-ender hayrete, Şerh olunmaz bu dille, himmet etti sultanım...
Şarâb-ı Tahûra
Kurtar bizi benlikten, n’olur yâ Rab yâ Allah
Şarâb-ı tahûradan, içelim kana kana
Hiçbir şeyde bulunmaz, ol şarâbın lezzeti
İçer cümle ehlullah, yanar aşkın nârına
İçemez münâfıklar, isyankâr günahkârlar
İçer Mevlâ dostları, ererler murâdına
Feyiz nedir aşk nedir, bilmez gâfil olanlar
Üzümden olma değil, ol şarâb-ı tahûra
Bir kez ondan içenler, beyhoş olup dururlar
İçer mü’min mü’minat, ol cennet-i âlâda
İç şarâb-ı tahûra, Rahman’ın ihsânıdır
Azâb olmaz canına, kıyâmet-i kübrâda
Ey âşıklar ey canlar, iç şarâban tahûra
Coşar gönül deryâsı, makamın cennet ola
Şifâ verir insana, ol şarâban tahûra
Mevlâ nasip eylesin, içelim kana kana
Yâ Rab Sıddık kuluna, ihsân eyle bir damla
Mahrum eyleme beni, dünyâda ve ukbâda
Sıddık Naci Eren Divanı