BAYRAM GECELERİNİN KUDSİYET VE FAZİLETİ

BAYRAM GECELERİNİN KUDSİYET VE FAZİLETİ
A+
A-

BAYRAM GECELERİNİN KUDSİYET VE FAZİLETİ

Sıddîk Nâci Eren Efendi’nin eserlerinde Bayram :
 
İnsanların toplandığı belli güne denir. Yılda iki bayram vardır. Birisi Ramazan-ı şerîften sonradır. Diğeri kurban bayramıdır. Bu belli güne bayram denmesi, Allahü Teâlâ’nın o günü kullarına ferah ve sürür ile iâde eylemesi sebebi iledir. Bâzıları dediler ki: «Bayram denmesi, kulun o günde yalvarma ve ağlamaya, Allahü Teâlâ’nın da hibe ve ihsâna avdet ve rücû’u sebebiyledir.»> Bazıları da, «Kulların o günde, önceden buldukları temizliğin misline avdetleri», bâzıları da, «Allahü teâlâ’ya taatten, Resûlüllah’a tâate, farzdan sünnete, Ramazan-ı şerîf orucundan, Şevvalde altı gün oruç tutmağa avdetleri sebebiyledir»; bâzıları da «O gün mü’minler için: «Ey mü’minler! Siz namaz kıldığınız yerlerden afv ve mağfiret olunmuş olarak iâde olunuz, yerinize dönünüz» denmesi sebebi iledir» dediler.
Veheb bin Menbe (rahimehullah) hazretleri der ki: Allahü Teâlâ cenneti Fıtır günü, yani Ramazan bayramı günü yarattı. Tûbâ ağacını bugün dikti. Cebrail aleyhisselâm vahy için bugünü seçti.
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: «Ramazan bayramı olup, insanlar camilere çıktıklarında, Allahü Teâlâ onlara nazar edip: ‘Ey benim kullarım, benim için oruç tuttunuz, şimdi mağfiret olunduğunuz halde evlerinize dönünüz’ namaz kıldınız, der.>>
Enes bin Mâlik’in (radıyallahu anh) bildirdiği haJa, Ramazan ayında oruç tutmuş olanlara ecir ve mükâdis-i şerifte: «Ramazan bayramı gecesinde, Allahü Teâla mükafatlarını verip, bayram sabahı meleklere emreder. Onlar da yeryüzüne inip, sokak ağızlarında, yol başlarında dururlar. Insan ve cinden başka bütün yaratıkların işitecekleri bir sesle seslenirler. Ve «Ey Muhammed aleyhis- selâmın ümmeti! Azı kabul edip, büyük karşılıklar ihsân eden ve büyük günahları bağışlayan Rabbinize çıkınız» derler. Onlar da câmi ve mescidlere çıkarlar. Namazlarını kılıp, duâlarını ettiklerinde, Allahü Teâlâ, onların her işini görür, görülmedik bir işleri kalmaz. Bütün günahlarını mağfiret eder. Bu halde onlar mağfiret olunmuş olarak dönerler» buyurulmuştur.
İbn-i Abbas’ın (radıyallahü anhümâ) bildirdiği hadis-i şerifte şöyle buyuruldu:
«Câize gecesi denen Fıtır gecesi, (yani Ramazan bayramı gecesi) ve bayram sabahı olduğunda, Allahü Teâlâ meleklerini her beldeye dağıtır. Onlar da yeryüzüne inip, sokak başlarında dururlar. İnsan ve cinden başka yaratıkların her birinin işiteceği bir sesle seslenirler ve «Ey Muhammed aleyhisselâmın ümmeti, siz, büyük ecirler veren ve büyük günahları mağfiret eden Rabbinize çıkınız derler. Câmi ve mescidlerine çıktıklarında, Allahü Teâlâ meleklerine: ‘Ey benim meleklerim’, buyurunca, melekler, ’emret yâ Rabbi’ derler. Allahü Teâlâ meleklere, «Amelini işleyen, vazifesini yapan işçinin karşılığı nedir?»> diye sorar. Melekler, «Ey bizim Rabbimiz ve Sâhibimiz, onların ücretlerini vermenizdir» derler.
Allahü Teâlâ: «Ey benim meleklerim, şâhid olunuz ki, ben Azîmüşşân onların Ramazan ayındaki oruç ve namazlarına karşılık olarak rıza ve mağfiretimi mükâ- fat ve ücret verdim» buyurur. Sonra yine, «Ey benim kullarım, benden dilediğinizi isteyiniz. İzzet ve celâlime
yemin ederim ki, bugünkü toplantınızda, âhiret için Isteyeceğiniz her şeyi size veririm. Dünyanız için de isteyeceğiniz şeyi de gözetirim. İzzet ve celâlime yemin ederim ki, benim hakkımı koruduğunuz müddetçe ben sizin kusur ve eksikliklerinizi, hata ve yanlışlıklarınızı örter, sizi şerîatın hududunu koruyanların yanında rüsvay etmem. Mağfiret olunmuş olarak evlerinize dönünüz. Siz beni, kendinizden râzı ettiniz. Ben de sizden râzı oldum» buyurur. Bu halde melekler ferahlanıp, Allahü Teâlâ’nın Şehr-i Ramazanda eyledikleri iftar zamanında Muhammed aleyhisselâmın ümmetine verdiği büyük sevablardan dolayı birbirlerine müjde verir.>>
BAYRAM GÜNLERİNDE VE GECELERİNDE OKUNACAK DUALAR
Her sene mü’minlerin iki dini bayramları vardır. Bi-risi Ramazan bayramı, diğeri Kurban bayramıdır.
Bütün müslümanlar mübârek Ramazan ayını oruç, namaz ve diğer çeşitli ibâdetlerle geçirdikten sonra, zâhirî ve bâtınî temizliklere ermelerinin, büyük ve küçük birçok günahlardan kurtulmalarının sevinci ile son tarlarını yaparak ertesi günü bayram etmeye hazırlanırlar.
Bayram gecelerinde yapılan dualar ind-i ilâhide makbuldür. Bilhassa şu aşağıda yazılı olan duâyı her kim bayram gecelerinde on def’a okur ve Cenâb-ı Al-
lah’a dua ederse o kimse öldükten sonra kalbi ölmez,diye rivayet olunmuştur.
уб
(Yâ hayyü ya kayyûmü yâ bediy’as semâvâti vel ardı zel celâli vel ikrâmi.)
«Ya Hayy, ya Kayyum! Ey gökleri ve yeri yoktan var eden, ey izzet ve azamet sâhibi olan Allah’ım>>
Dedikten sonra, Cenâb-ı Allah’tan her ne hâceti var ise istemelidir.
Bayram günlerinde ise bütün
mü’minler birbirleriyle bayramlaşarak musafaha etmeli ve şöyle demelidir-
ler:
(Tekabbelellahü teâlâ minnâ ve minküm.)
«Allahü teâlâ bizden ve sizden kabûl buyursun.»
Ya da şöyle demelidir:
(Gafarallahü lenâ ve leküm.)
«Allah bizi ve sizi mağfiret eylesin.
Eğer bu sonraki duâya biraz daha ilave ederek:
(Gaferallahü lenâ ve leküm ve lisâiril mü’miniyne vel mü’minâti vel müslimiyne vel müslimâti el ahyâü minhüm vel emvati birahmetike yâ erhamer rahimiyne)
Şeklinde duâ edilirse çok daha iyi olur. Çünkü duâ eden kimse, kendinden maada, erkek ve kadın bütün müslümanlar için ve bu müslümanların ölülerinin ve dirilerinin mağfiretleri için dua etmiş olmaktadır.
Bayram gecelerinde edilen duâlar da indi ilahide makbul ve mûteberdir.
İşte bu mutlu gecede, yâni mübarek bayram gece sinde edilen duâlar, Cenâb-ı Vâcibü’l-Atâyâ indinde muhakkak surette kabul olunur.
 
Uşşâkî meşayıhından  Sıddîk Nâci Eren Efendi”nin eserlerinde Ramazan bayramıyla ilgili söz ve şiir aktardık .
 
 
 
Kaynaklar :
 
 
 
1- Sıddık Naci Eren Hz. Mübarek Geceler ve Üç ayların Fazileti s. 252 – 254
2- Divan Sıddık Naci Eren efendi
 
 
Foto :
 
Kitap temini : Şelale Yayıncılık  / 0 216 420 9581